Teknokent Nedir?

Teknokent Nedir?

Teknokent; üniversitelerin, araştırma kurumlarının ve sanayi kuruluşlarının aynı ortam içerisinde araştırma, geliştirme ve inovasyon çalışmalarını sürdürdükleri, katma değerli ürünler ortaya çıkardıkları, birbirleri arasında bilgi ve teknoloji transferi gerçekleştirdikleri; akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği organize araştırma ve iş merkezidir.

Uluslararası Bilim Parkları Birliği (IASP)’nin tanımına göre, Teknopark; Bir veya birden fazla üniversite veya diğer yükseköğretim kurumu ve araştırma merkezleri ile resmi veya faaliyet bazında ilişkili, bünyesinde bilgiye ve ileri teknolojilere dayalı sanayi firmalarının kurulup gelişmesini teşvik etmek üzere tasarlanmış, içinde yer alan kiracı firmalara, teknoloji transferi ve iş idaresi konularında destek sağlayacak bir yönetim fonksiyonuna sahip, teşvik ve mülkiyete dayalı bir teşebbüstür.

Teknokent (technopole) kavramı daha çok Fransa’da kullanılırken, ABD’de ‘Araştırma Parkı’, İngiltere’de ‘Bilim Parkı’, Uzakdoğu’da ise daha çok ‘Bilim Kenti’ veya ‘Teknoloji Kenti’ kavramları kullanılmaktadır. 4691 Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasasında ise “Teknoloji Geliştirme Bölgesi” şeklinde tek bir kavram kullanılmaktadır.

4691 Sayılı Kanuna Göre Teknoloji Geliştirme Bölgesi Nedir?

Teknoloji Geliştirme Bölgesi, yüksek/ileri teknoloji kullanan ya da yeni teknolojilere yönelik firmaların, belirli bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da AR-GE merkez veya enstitüsünün olanaklarından yararlanarak teknoloji veya yazılım ürettikleri/geliştirdikleri, teknolojik bir buluşu ticari bir ürün, yöntem veya hizmet haline dönüştürmek için faaliyet gösterdikleri ve bu yolla bölgenin kalkınmasına katkıda bulundukları, aynı üniversite, yüksek teknoloji enstitüsü ya da AR-GE merkez veya enstitüsü alanı içinde veya yakınında; akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği siteyi veya bu özelliklere sahip teknoparkı temsil eder.

Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin amacı; üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin işbirliği sağlanarak, ülke sanayiinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması maksadıyla teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek, ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun kararlarını da dikkate alarak teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkânı yaratmak, teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamaktır.

Dünyada Teknokentler

Türkiye’de teknokent kurma çalışmaları 1980’lerde başlamıştır. Bu çalışmalar neticesinde 1990’da, KOSGEB ile üniversitelerin işbirliği çerçevesinde teknokentlerin ilk adımı olarak TEKMER’ler (Teknoloji Merkezleri) kurulmaya başlanmıştır. Teknokentler ile ilgili yasal çerçeve ise, 2001 yılında 4691 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ile oluşturulmuştur. 4691 sayılı yasa teknokent kavramı yerine “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri” kavramını kullanmaktadır. Şubat 2022 itibariyle 92 Teknoloji Geliştirme Bölgesi Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilmiştir. Ancak bu 92 teknokentin 76 adedi şu an için faaliyette, 16' sı ise geliştirme aşamasındadır.

Faaliyette olan teknokentlerde Ar-Ge çalışmalarını yürüten firmaların sayısı 7 bin 580'e ulaşmıştır. Bu firmaların %45’i yazılım, bilgisayar ve iletişim teknolojileri sektörlerinde, %7’si mühendislik alanlarında faaliyet göstermekte ayrıca medikal, enerji, kimya, gıda, savunma, otomotiv, tarım, hayvancılık gibi bir çok sektörden firmalar bölgelerde Ar-Ge faaliyetleri kapsamında yer almaktadır. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde yer alan firmalarda 64 bin 463'ü Ar-Ge personeli olmak üzere toplam 78 bin 028 kişi istihdam edilmektedir. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde yürütülen toplam Ar-Ge proje sayısı (tamamlanmış ve devam eden) Şubat 2022 itibariyle 56 bin 861 adettir. Faaliyete geçen Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde bulunan şirketlerin, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere, Japonya, İsrail, İngiltere ve Almanya gibi dünyanın en gelişmiş ülkelerine yapmış oldukları teknolojik ürün ihracatı 6,9 Milyar ABD dolarını ulaşmıştır. Yabancı sermaye açısından baktığımızda; Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde toplam 322 adet yabancı/ yabancı ortaklı firma yer almaktadır. Bölgelerde faaliyet gösteren firmalar tarafından tescil ettirilen patent sayısı (Ulusal/Uluslararası) 1.464‘tür.

Dünyadaki Teknoketlilerin Sayısı Kuluçka Merkezleri İle Birlikte 4000’in üzerindedir.

  • Bu Teknoparkların çoğu 80’li yılların ikinci yarısında kurulmuştur.
  • %83’ü kar amacı gütmeyen yapılardır. %62’si bünyesinde kuluçka birimi barındırmakta, %70’i kamu yatırımı ile kurulmuş, %73’ü arsa kiralayarak kendini idame ettirmektedir.
  • Teknokentfirmalarının %26’sı bilişim teknolojilerinde, %20’si biyoteknolojide, %19’u elektronik,
  • %8’i çevre, %6’sı ileri malzeme, %5’i kimya, %9’u tarım ve %7’si diğer sektörlerde faaliyet göstermektedir.
  • Teknokent şirketlerinin %51’i hizmet, %18’i sanayi ve %26’sı Ar-Ge şirketi olarak tanımlanmaktadır.
  • Teknokent şirketlerinin %89’u KOBİ niteliklidir.

Gelişmiş ülkelerde, dünya ekonomik dengelerinin 1970’li yıllardan itibaren değişmesi ve sanayi ağırlıklı üretimin azalmasıyla, üretimi arttırmak ve sanayi sektörünü canlandırmak amacıyla Ar-Ge’ye ayırılan kaynaklar arttırılmış ve araştırma sonuçlarını sanayiye aktarma mekanizmaları oluşturulmuştur. Bu konuda geliştirilen en etkili mekanizma teknoparklardır. 1970′li yıllardaki ekonomik krizden kurtulmak isteyen gelişmiş ülkeler, üniversiteler ve araştırma kuruluşlarındaki Ar-Ge sonuçlarını uygulamaya aktararak, bölgesel kalkınma, işsizliğin giderilmesi, arazilerin değerlendirilmesi ve bilime dayalı üretimin sağlanması bakış açıları ile teknopark girişimine önem vermişlerdir. 1980′li yıllarda bu konuda önemli gelişmeler kaydederek, amaçlanan konularda önemli sonuçlar alınmıştır.

Dünyada teknopark faaliyetleri 1951 yılında Silikon Vadisi-Stanford Araştırma Parkı ile başlamıştır. Silikon Vadisinin başarısı ve yükselişi, Amerika ve Avrupa’da 1970’li yıllarda teknopark faaliyetlerinin yayılmasına ve artmasına yol açmış, 70’lerin sonuna doğru bu hareketlilik Japonya’ya ulaşmıştır. Bugün dünyada 1000’e yakın teknopark bulunmaktadır. Bu sayı inkübasyon merkezleriyle birlikte 4000’e ulaşmaktadır.

Teknokentlerin %83’ü kar amacı gütmeyen yapılardır. %62’si bünyesinde kuluçka birimi barındırmakta, %70’i kamu yatırımı ile kurulmuş, %73’ü arsa kiralayarak kendini idame ettirmektedir. Teknokent firmalarının %26’sı bilişim teknolojilerinde, %20’si bioteknolojide, %19’u elektronik, %8’i çevre, %6’sı ileri malzeme, %5’i kimya, %9’u tarım ve %7’si diğer sektörlerde faaliyet göstermektedir. Teknokent şirketlerinin %51’i hizmet, %18’i sanayi ve %26’sı Ar-Ge şirketi olarak tanımlanmaktadır. Teknokent şirketlerinin %89’u KOBİ niteliklidir.

Dünyadaki Önemli Organizasyonlar

  • AURP - Uluslararası Üniversite Araştırma Parkları Birliği; Dünya çapında 700’den fazla üyesi olan en önemli iki organizasyondan biridir.
  • UKSPA – 400’den fazla üyesi bulunan İngiliz Bilim Parkları Birliği’dir.
  • L’association du Technopôle - Fransız Teknokentler Birliği’dir.
  • Suomen Teknologiakeskusten Liitto – TEKEL- Finlandiya Bilim Parkları Birliği’dir.